Hayat her zaman bizim istediğimiz gibi olmuyor. Bunu buraya yazmam da ki en büyük sebep başıma gelenlerdir. Kısaca kendimden bahsetmek gerekirse benim adım Hicran. 1.60 boylarında esmer ve kapalıyım mutaassıp bir ailenin kızıyım. Bizim ailede kızlara çok değer verilmediği için beni okutmadılar. Ortaokuldan mezun olduktan sonra anneme ev işlerinde yardım ettim. Liseyi bitirme yaşlarında daha komşunun oğluyla ailem anlaştı ve beni evlendirdiler. Elbette sevmeden ve istemeden ailemin kararıyla tek kelimeyle zoraki evlendirildim. Şansıma eşim oldukça iyi biriydi. Hakaret etmez istediğim şeyleri yapar ve gönlümü hoş ederdi. Ama evliliğimizden 5 sene sonra ani bir kazayla eşimi kaybettim. Hayatımın şokunu yaşamıştım genç yaşta bir çocukla köy yerinde bekar kalmıştım. Genç yaşta bekar kaldığıma mı üzüleyim, köy yerinde çekeceğim ve maruz kalacağım dedikodulara mı yanayım, beni bekleyen sorunlara mı üzüleyim şaşırıp kalmıştım. Zamanında kötü olaylara maruz kalsam da hayatıma asla kimseyi kabul etmedim. Anne olmak hayatıma farklı bir sorumluluk getirdi. Çocuğum olduğu için yeniden evlenmek beni ürküttü. Yabancı bir erkeğin çocuğuma babalık yapmasını asla istemedim. Bu sebeple 10 yıldır kimseyle tanışmadım. Bizim buralarda dedikodu çok olur soğuk aldıktan sonra bana kısmet bulmaya çalışan da çok oldu ama hiçbirini istemedim. Çocuğumda artık büyüklüğüne göre kendi hayatıma bakmam gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle evleneceğim kişinin kesinlikle insani duyguları yüksek duyarlı birisi olmasını istemekteyim. Çünkü ben bir anneyim ve canımdan çok sevdiğim bir evladım var. Benimle evlenecek kişinin kesinlikle çocuğumu kabul etmesi ve asla sonradan çocuğumu mağdur etmemesi gerekiyor. Bazen ikinci evliliklerde baştan her iki tarafta çocuğun sorun olmayacağını düşünüyor ama daha sonraki zamanlarda özellikle erkek tarafı çocuğu bahane ederek kavgalar çıkarabiliyor. Bunun garantisini bana en baştan vermesi gereklidir. Eğer çocuğumun önünde bana bağırır ya da çocuğuma bağırır ise her ne koşulda olursa olsun evliliğimi bitiririm. İkinci özellik ise kesinlikle tembel olmaması gerekiyor. Benim eşim tembel değildi ama bizim buralarda erkekler genel olarak tembeldir. Şu ana kadar hiç kimseyi kabul etmiyorum sebebi de tembel kişilerin karşıma çıkmasıdır. Bir erkeği tamamlayan en büyük özelliğin çalışkanlığı ve eve ekmek getirmesi olduğunu düşünüyorum. Maalesef bu köy yerinde farklı oluyor. Kadınlar çalışır erkekler kahvede oturur. Benim eşim çalışkan olması gerekiyor. Başka bir adama akmak Bu yaştan sonra zor gelecektir. Dolayısıyla çalışkan sabah erken işine giden evine bakan bir erkeğe hayatımda yer vardır. Ek olarak ben uzun yıllardır kimseyle konuşup tanışmadığım için bu konuda oldukça acemi ve tecrübesizim. Açıkçası bana yön vermeli, anlayışla karşılamalı benim tecrübesizliğimden faydalanmasını istemem. Çünkü kadınların saf ve temiz duyguları bazen kötüye kullanılabiliyor. Bu konuda çok dikkatli olacağıma bilmeme rağmen baştan bunu konuştuğum kişiye söylemeyi düşünüyorum.